21 Ağustos 2013 Çarşamba

suya yazı yazdım

  ne beklediğini bile bilmeden beklemek ,beklemenin en beter halidir sevgilim.Düşündümde, hiçbir vapurda hiçbir kuşa hiçbir simidi seninle gülüşerek atamam.yanımdalığının mutluluğunu bölüşemem kuşlarla. istanbul'un arnavut kaldırımlı sokaklarında yürüyemem yalpalayarak. yorulsam mesela yürürken yaslanamam beni dinlendirecek bedenine.uzun sessiz denizi izleyemem seninle,mırıldandığım şarkılarımı duyuramam sana.hiçbir masada hiçbir yemeği gözlerine bakarken tadını alamayı unutarak yiyemem. aynı koltukta oturamam ,aynı havayı soluyamam. güzel bir filmi izlerken nasıl kendimden geçtiğimi göremezsin. aynı manzarayı seyredemem.bir yerlerde hapşursan çok yaşa bile diyemem sana ,ne kadar çok istesemde bu dileği. aşk dolu bir şarkıda,gözlerimi kapatıp kollarında olmanın huzuru ile sallanamam. elini tutamam ,kokunu duyamam yada bunun gibi senle olmak adına ne varsa yapamam. yapabildiklerimde olur seninle. özlerim mesela ki bu konuda hiç sıkıntı çekmiyorum.var olmana mutlu olabilirim. kalbimde seni gittiğim heryere götürür yaptığım herşeye ortak ederim. bir an seni düşünmekle yaşadığım tüm sıkıntılardan uzaklaşırım ki bunada ayrıca memnun olurum. gençleşirim yeniden küçücük bir kız olurum yanında. biliyormusun bütün bu yapamam dedikerimi bir göz kapama süresinde yapabilirim.   ve bunu yaparken ,tekrar ,tekrar,tekrar... sana aşık olurum.

18 Ağustos 2013 Pazar

ardından yazmak iyi geldi.

  merhaba baba!
 sana güle güle deyişimizin  dördüncü yılını da bitirdik .özlüyor muyum seni? ne güzel günlerimiz oldu demek isterdim ve hatta içimde bir parça özlemini.bana bunu bile bırakmadın ya ... hepimiz şanslı doğmuyoruz ama bu bir yerde kırılmalıydı   değil mi? kendi buhranlarını bulaştırmasaydın hayatlarımıza. keşke buraya seni ne kadar sevdiğimi özlediğimi yazabilme şansı verseydin bana. seni gördüğüm son gün geliyor aklıma SEN deyince .elimizden geleni yaptık diyen doktorun tüm yüz hatlarını anımsıyorum.ne tesadüftü ki kendimi  bir sigara içmek için dışarı attığımda pencereden senin çeneni bağlayışlarına da şahit olmuştum.sanki seninle ilgili ne sıkıntı varsa yaşamalıymışım gibi.son nefesini burnunun dibinde gözlerine bakarken verirken ne hissettin acaba. o bakışını unutamıyorum baba." her şey yarım kaldı kızım ve ben sana istediğim gibi baba olamadım,keşke biraz daha zamanım olsaydı" mı diyordun.?.ben öyle olduğunu varsaydım hep.böylesi daha yumuşak bir his. öptüğümde uzakaştırırdın ya ;haberin var mı bilmem ama kefenine sarılı öylece yatarken öptüm elini.hiç tepki vermemen beni rahatlattı gariptir.varlığın ne hissettirirdi unuttum.inan hiç hatırlamıyorum. bir kız anımsıyorum sadece aklında bin bir düşünce ,salıncakta baş aşağı bulutları izleyen.seksenlerde betona çubukla  çizgi çizilmiş kaldırımda çizgilere basmamak için adımlarını ayarlamaya çalışan kız. sen ne kadar kızsan da ben mutlu olmayı hep bildim.beni sürüklediğin yolda da olmayı biliyorum.nasıl beni huzursuz etmeye çalıştıysan ben inadına oldum. sen öyle olmasan ben böyle olamazdım muhtemelen.gereksiz yasaklarını çiğnemek besledi hayal gücümü. sana bir sır vereyim mi? senin hep benimle ilgili ne düşündüğünü bildim baba.